Bu internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. İnternet sitesini kullanarak çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz. Çerezler hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.

6728 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Sirküleri Yayımlandı

Moore Stephens

6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Sirküleri
 
09.08.2016 tarihinde yayımlanan 6728 sayılı Kanunla başta

- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
- 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu
- 492 sayılı Harçlar Kanunu
- 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu
- 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ve
- 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda
değişiklikler yapılmıştır.
 
Bu değişiklikler genel hatları ile aşağıda maddeler halinde belirtikmiş olup; ayrıntısı için linkdeki kanun metninden yararlanılabilir.

1-Kanunla İcra İflas Kanununda yapılan değişiklikle, iflas erteleme konusunda yeni düzenlemeler getirilmiştir.

2-Pasaport Kanununda yapılan değişiklikle, yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılacak sınıflandırmayla son üç yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunca belirlenecek değerin üstünde olan firma yetkililerine, iki yıl süreyle Hususi Damgalı (yeşil) pasaport verilecektir.

3-193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler;
  • 22 ve 23’üncü maddelerinde yapılan değişikliklerle şahsi sigorta ödemeleri ve bu sistemden ayrılanla ilgili yeni düzenlemeler yapılmıştır.
  • Ayrıca, 23 madde değişikliği ile, dar mükelleflerin Ekonomi Bakanlığından alınan izine istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezlerine münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına Türkiye dışından elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödenen ücretler de istisna kapsamına alınmıştır.
  • Mülga 33’üncü maddesi yeniden ihdas edilerek “yurtdışında hizmet veren işletmelerde indirim “ başlığı altında, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin çalışanlarına yönelik düzenleme yapılmıştır.
  • İndirilecek giderler başlıklı 40’ncı madde 7 nolu bentte yapılan değişiklikle, amortismanlara ilave olarak, işletmelere dahil taşınmazların iktisadi değerlerini arttırıcı nitelikteki ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlayan harcamalar bir defada gider yazılabilecektir.
  • 89’uncu maddesi teknoloji geliştirme ve ar-ge harcamalarına yönelik 9 nolu bendi yürürlükten kaldırılmış ve 13 nolu bendi değiştirilmiştir.
  • Eklenen 98/A maddesi ile muhtasar beyanname ve SGK prim ve hizmet bildirimlerinin birleştirilmesine yönelik düzenleme getirilmiştir.
8-213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) mükerrer 355’inci maddesi 6’ncı fıkrasının başına “Elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi mecburiyetine uyulmaması hâlinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında uygulanır." Hükmü eklenmiştir.

9-VUK 370’inci maddesi yeniden ihdas edilerek;  vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.

10-488 sayılı Damga Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerle;
  • Birden fazla nüsha düzenlenen kağıtlarda, sadece maktu vergiye tabi birden fazla nüshadan vergi alınacaktır. Nisbi oranda vergi tabi birden fazla nüshadan vergi alınmayacaktır.
  • Azami tutardan damga vergisi ödenen sözleşmelerde, sadece bedelle ilgili artışlarda tekrar damga vergisi alınmayacaktır.
  • İhracatla ve vergi, resim, harç istisna belgesi kapsamındaki işlemlerde düzenlenen kağıtlarla ilgili istisna hükümleri genişletilmiştir.
  • Tarife ve istisna kapsamındaki diğer işlemlerde değişiklikler yapılmıştır.
  • Şirket Pay devirleri damga vergisinden istisna edilmiştir.
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki işlemler genel olarak damga vergisi istisnası kapsamına alınmıştır.
11- 492 sayılı Harçlar Kanununda yapılan değişikliklerle;
  • Birden fazla nüsha düzenlenen kağıtlar ilgili nisbi harç tek nüshadan alınacaktır.
  • Finansal Kiralamaya konu taşınmazın kira süresi sonunda kiracıya devrinde harç alınmayacaktır.
  • Şirket pay devirleri harçtan istisna tutulmuştur.
  • İhracatla ve vergi, resim, harç istisna belgesi kapsamındaki işlemlerde düzenlenen kağıtlarla ilgili istisna hükümleri genişletilmiştir.
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki işlemler genel olarak harç istisnası kapsamına alınmıştır.
12-Emlak Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle,
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, inşaatın bitimini takip eden yıldan itibaren 5 yıl emlak vergisinden muaf olacaktır.
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırımlar için iktisap edilen araziler de belge süresince emlak vergisinden istisna edilecektir.
13-Belediye Gelirleri Kanunu değişikliği ile;
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki inşa edilen binalar için bina inşa harcı istisnası getirildi.
  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yapı ve tesisler için imar harcı istisnası ihdas edildi.
14-3065 sayılı KDV Kanununda yapılan değişiklikler;
  • 17/4 maddedeki (r)  bendine, “(u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır." İbaresi eklenmiştir.
  • ( u)  bendi, “Her türlü varlık ve hakkın, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri.
İstisna kapsamında, varlık kiralama şirketlerine devredilen varlık ve hakların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır." Şeklinde ve
  • (y) bendi, “21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında;  finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu kıymetin mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmazın kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devri.
İstisna kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen her türlü taşınır ve taşınmaz malların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır." Şeklinde değiştirilmiştir.
  • 30’uncu maddede yapılan değişiklikle, ithalde ve sorumlu sıfatıyla ödenen KDV’nin, örtülü kazanç dağıtımı nedeniyle fark bulunması halinde de indirilebilmesi imkanı getirilmiştir.
15- 5510 sayılı SGK Kanununda yapılan değişiklikler linkde kanun metninden görülebilir.

16- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler;
  • KDV kanununda yapılan değişikliğe paralel olarak,  5 inci maddesinin a) Birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafında yer alan parantez içi hüküm yürürlükten kaldırılmış ve beşinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“"Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır."
  • 5. Maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"j) Her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar.
 
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
 
Söz konusu varlıkların,
 
i) Kiracı tarafından veya
 
ii) Kiralayan kurumlar tarafından finansal kiralama yöntemi dâhil olmak üzere (6361 sayılı Kanunda yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâlleri hariç),
 
üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan kurumlara devrinden önce bu varlıkların kiracıdaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.
 
Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi hâlinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
 
k) Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar.
 
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kaynak kuruluş tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kaynak kuruluş tarafından varlık kiralama şirketinden devralındığı tarihten itibaren bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların varlık kiralama şirketine devrinden önce kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
 
Söz konusu varlıkların, kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, varlık kiralama şirketine devrinden önce bu varlıkların kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak kaynak kuruluş nezdinde vergilendirme yapılır.
 
Söz konusu varlıkların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda ise varlık kiralama şirketlerinin bu satış işleminden doğan kazançları varlık kiralama şirketleri nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulur ve istisna uygulaması dolayısıyla kaynak kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur."
  • 5/B maddesinin; a) İkinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
  • 5/B b) Üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir."
  • Transfer fiyatlandırması ile ilgili 13’üncü madde 13 üncü maddesinin;
 
a) İkinci fıkrasına "İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkate alınır." cümleleri eklenmiştir.
 
b) Dördüncü fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu bentten sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiştir.
 
"ç) İşlemsel kâr yöntemleri: Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde, ilişkili kişiler arasındaki işlemden doğan kârı esas alan yöntemleri ifade eder. Bu yöntemler, işleme dayalı net kâr marjı yöntemi ve kâr bölüşüm yöntemidir. İşleme dayalı net kâr marjı yöntemi, mükellefin kontrol altındaki bir işlemden; maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi ilgili ve uygun bir temele dayanarak tespit ettiği net kâr marjının incelenmesi esasına dayanır. Kâr bölüşüm yöntemi, ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı ya da zararının, üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesi esasına dayanır."
  • 8. Fıkra olarak; "(8) Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç) %50 indirimli olarak uygulanır." Hükmü getirilmiştir.
17- AR-Ge indirimleri Gelir Vergisi kanunundan ve Kurumlar Vergisi Kanunundan çıkarılmış ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanununda bu yönde düzenlemelere yer verilmiştir. Bunlar;
  • 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 3/A maddesi eklenmiştir.
"Diğer teşvik unsurları
 
MADDE 3/A- (1) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100'ü, bu kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. Ayrıca bu harcamalar, 213 sayılı Kanuna göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması hâlinde ise doğrudan gider yazılır.
 
(2) Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
 
(3) Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indirimi tutarının hesabında tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün sayısına isabet eden kısmı dikkate alınabilir. Bu madde kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamını ve uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeler ile usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müştereken yetkilidir."
 
b) 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) ve (13) numaralı bentleri, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ğ) bentleri hükümleri ile" ibaresi "193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi hükümleri ile"  şeklinde değiştirilmiştir.

18- 5941 sayılı Çek Kanununda yapılan değişiklikler hakkında linkdeki kanuna bakılabilir.

19- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikle genel olarak;
  • Ticaret sicil tescillerinde aranılan noter onaylı imza beyanı kaldırılmış ve ticaret sicil müdürü/yardımcısı huzurunda yapılacak beyan yeterli görülmüştür.
  • Şirket kuruluşlarında noter onayı kaldırılmış ve ana sözleşmelerin ticaret sicil müdürü/yardımcısı huzurunda imzalanması yeterli görülmüştür.
  • Tasfiye halindeki bir yıllık bekleme süresi altı aya çekilmiştir.
 
 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasın Dair Kanun'una aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.


Lütfen Tıklayınız.



Saygılarımızla,