Bu internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. İnternet sitesini kullanarak çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz. Çerezler hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.

Nakdi sermaye artışlarının teşvikine ilişkin Kurumlar Vergisi düzenlemesi

Moore Stephens

7 Nisan 2015 tarih 29319 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ ile nakdi sermaye artışının da teşvik edildiği vergi mevzuatına ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu Kanun'un vergi düzenlemelerine ilişkin maddeleri hakkında açıklamalarımıza aşağıda yer verilmiştir.
 
Nakdi Sermaye Artışlarının Teşvikine İlişkin Kurumlar Vergisi Düzenlemesi 
 
6637 sayılı Kanun’un 8 inci maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, kurumlar vergisi matrahının tespitinde ; kurum kazancından yapılabilecek indirimlerin düzenlendiği 10. Maddesine eklenen ‘’ı’’ bendi ile nakdi sermaye artışları teşvik edilmiştir.  Düzenleme ile nakdi sermaye artışları üzerinden hesaplanan faizin yarısının kurumlar vergisi matrahından indirilmesi imkanı sağlanmış olup, Söz konusu hüküm 1 Temmuz 2015tarihinde yürürlüğe girecektir. Söz konusu düzenleme aşağıdaki gibidir.
 
“ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si.
Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
 
Uluslararası Kuruluşlar ile Bunların Mensuplarına Sağlanacak KDV ve ÖTV İstisnaları
 
Kanun'un 3. maddesi ile Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun geçici 26. maddesinin 1. fıkrasında değişiklik yapılmış ve söz konusu maddeye bir fıkra eklenmiştir. Ayrıca Kanunun 4. maddeyle ise Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanunu'nun 6. maddesinin birinci fıkrasına yeni bir hüküm eklenerek uluslararası kuruluşlar ve bunların mensuplarının yararlanacağı KDV ve ÖTV istisnalarının kapsamı genişletilmiştir. Söz konusu düzenlemeler aşağıdaki gibidir.
 
Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmî kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içinde katma değer vergisinden müstesnadır.”
“Birinci fıkrada yer alan istisnadan yararlanan kuruluşların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye’de görevde bulundukları süre içinde yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da katma değer vergisinden müstesnadır.”
 
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına “ithali veya bunlara teslimi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensupları tarafından Türkiye’de görevde bulundukları süre içinde kendi ihtiyaçları için ilk iktisabı, ithali veya bunlara teslimi” ibaresi eklenmiştir.
 
 Elektronik Tebligat ve Elektronik Yoklamaya İlişkin Vergi Usul Kanunu Düzenlemeleri
 
Vergi Usul Kanunu'na "Elektronik ortamda tebliğ" başlıklı 107/A maddesi tebligatın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda da yapılabilmesine ilişkin düzenlemeler içermektedir. 6637 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile elektronik ortamda yapılacak tebligatların, tebligat iletisinin muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen 5 inci günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmü eklenmiştir. Söz konusu düzenleme aşağıdaki gibidir.
“Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.”
 
Kanun’un 6 ncı maddesiyle Vergi Usul Kanunu’na 132 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 132/A maddesi eklenerek yoklama faaliyetlerinin de elektronik ortamda yürütülebilmesi ve yoklama fişlerinin elektronik ortamda oluşturulmasına imkan sağlanmıştır. Söz konusu düzenleme aşağıdaki gibidir.
 
“Elektronik yoklama
MADDE 132/A – Yoklama neticeleri, yoklama yerinde bu Kanunun 131 inci maddesinde yer alan yoklama fişi ile aynı mahiyette olan, elektronik ortamda tanzim olunan “yoklama fişi” ile de kayıt altına alınabilir. Bu fiş, nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından elektronik imza araçlarıyla imzalanır. Yoklama fişinin elektronik imza araçlarıyla imzalanmaması durumunda yoklama fişini temsil eden ve yoklama fiş muhteviyatının değiştirilemeyeceğini güvence altına alan benzersiz bir kodun üzerine yazıldığı bir form imzalanır.
Maliye Bakanlığı elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
 
Transit Petrol Boru Hattı Projelerinin İnşa ve Modernizasyonunu Gerçekleştirenlere Yapılan Teslimlerde KDV İstisnası 
 
Kanun’un 24 üncü maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu’na “Geçici Madde 34” eklenerek transit petrol boru hattı projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur. Söz konusu düzenleme aşağıdaki gibidir.
 
“GEÇİCİ MADDE 34 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yürürlüğe giren ve 23/6/2000 tarihli ve 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanun kapsamında bulunan milletlerarası andlaşma hükümleri çerçevesinde katma değer vergisinden istisna edilmiş olan transit petrol boru hattı projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere 1/1/2014 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, 32 nci madde hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.
Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna ve iadeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
 

Yorum girebilirsiniz

 Security code