Bu internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. İnternet sitesini kullanarak çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz.
Bu web sitesi, gerekli işlevselliği sağlamak ve online deneyimizini geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Moore Türkiye Gizlilik Sözlemesi'nde özetlendiği gibi, çerezlerin kullanılmasına rıza gösterirsiniz. Çerezler hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.

Vergi Kanunlarında Değişiklikler İçeren 7394 Sayılı Kanun Resmi Gazetede Yayımlanmıştır

Vergi Kanunlarında Değişiklikler İçeren 7394 Sayılı Kanun Resmi Gazetede Yayımlanmıştır

Moore

Sirküler 2022-030
 
Vergi Kanunlarında Değişiklikler İçeren 7394 Sayılı Kanun Resmi Gazetede Yayımlanmıştır

15 Nisan 2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan 7394 Sayılı "Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile diğer kanunların yanında Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Katma Değer Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nda da değişiklikler içeren düzenlemeler yapılmıştır.
 
Söz konusu Kanun ile vergi kanunlarında yapılan düzenlemelere aşağıda ye verilmiştir.
 
Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler
 
- Hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamlar vergi matrahının tespitinde gider kabul edilemeyecek.  

Kanunun 1. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler” başlıklı 41 inci maddesine ilave edilen bent ile;  5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi uyarınca hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamlara ilişkin giderlerin ticari kazançtan indirilememesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
 
Benzer bir düzenleme Kanun 24. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11. maddesine ilave edilen j bendi ile de yapılmış olup, Yürürlük tarihi 15 Nisan 2022 olan düzenlemeler şu şekildedir.
 
“ 11. 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri.
 
“j) 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri.
 
Hekimlerin Serbest Meslek Erbabı Sayılması
 
Kanun’un 2. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun ‘’Serbest Meslek Erbabı” başlıklı 66. maddesinin ikinci fıkrasına ilave edilen bent ile; 5510 sayılı Kanun’un ek 10’uncu maddesi uyarınca anılan Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; sigortalı sayılan hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin de serbest meslek erbabı sayılacağına hükmedilmiştir.
 
Buna göre ; Serbest meslek mükellefiyeti bulunan ve ayrı bir muayenehanesi bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden; özel sağlık kuruluşları ile vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşlarında yürüten doktorlar ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin kazançlarının serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi sağlanmıştır.

Vergi Usul Kanununda Yapılan Düzenlemeler
 
- Kanunun 3. maddesi ile Vergi Usul Kanununun “Vergi dairesi” başlıklı 4. maddesinde yapılan düzenlemeyle; vergi dairesince yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür veya onay kullandırma, vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanmasına izin verilmiş, elektronik imza, mühür veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
 
- Kanun’un 4. maddesiyle Vergi Usul  Kanunu’nun “Kaçakçılık suçları ve cezaları” başlıklı 359 uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle 359. maddede yer alan hapis cezalarının üst sınırı 3 yıl olanlar 5 yıla; 5 yıl olanlar 8 yıla çıkarılmıştır.
 
Ayrıca kaçakçılık cezalarına hükmedilecek cezalar için Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde yer alan “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması öngörülmüş, 359. maddede sayılan suçlar bakımından tarh edilen vergilerin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ödenmesi ve vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartlarına bağlı olarak soruşturma ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi ve bu suretle verilecek hapis cezalarından belli oranlarda indirim yapılması imkânı getirilmiştir. Buna ilişkin yapılan ilave düzenleme şu şekildedir.
 
“ Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. 

Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.

Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesi uygulanır.

- Kanun’un 5. maddesiyle Vergi Usul  Kanunu’nun ‘’Bazı Kaçakçılık Suçlarının Cezalandırılmasında Usul ‘’başlıklı 367. maddesine eklenen hükümle ile 359. maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin dışında başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılabilmesi için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi koşulunun aranmaması hükme bağlanmıştır.

- Kanun’un 6. maddesiyle Vergi Usul  Kanunu’na ilave edilen Geçici 34. madde ile ; Etkin pişmanlık ve zincirleme suç uygulamalarının, belirli şartların mevcudiyetine bağlı olarak, yargı mercilerinde veya infaz aşamasında olan dosyalar için de uygulanabilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. İlave madde şu şekildedir.

“ GEÇİCİ MADDE 34- Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, 359 uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir. Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.

Birinci fıkra hükümleri bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde soruşturma ve kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında da uygulanır. Bu takdirde, ödemenin hüküm verilinceye kadar yapılması şarttır.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde 359 uncu madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan dosyalar gelişlerindeki usule uygun olarak ilk derece mahkemelerine gönderilir.

359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemelerde yer alan zincirleme suça ilişkin koşulların belirlenmesi, duruşma açılmak suretiyle yapılır. 
 
Katma Değer Vergisi Kanununda Yapılan Düzenlemeler
 
Yabancılara Dövizli Gayrimenkul Satışlarında Elde Tutma Süresi Uzatıldı.
 
Kanunun 10. maddesi ile ; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan Yabancılara konut ve işyeri teslimlerine ilişkin kdv istisnası uygulamasındaki 1 yıllık süre 3 yıla çıkarılmıştır.
Buna göre İstisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin 3 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin, tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi gerekecektir.
 
Teşvik belgeli yatırımlar kapsamında yapılan inşaat işlerine ilişkin KDV İstisnası  
 
Kanunun 11. maddesi ile ; Katma Değer Vergisi Kanunu’na ilave edilen Geçici 37. madde ile imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi uygulamasına son verilerek söz konusu inşaat işlerine ilişkin mal teslimi ve hizmet ifaları 31 Aralık 2025 tarihine kadar istisna kapsamına alınmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
1 Mayıs 2022 tarihinde yürürlüğe girecek olan düzenleme şu şekildedir.
 
“ GEÇİCİ MADDE 37- İmalat sanayii ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 31/12/2025 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.

Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, zamanında alınmayan vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte yatırım teşvik belgesi sahibi alıcıdan tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarda zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlar.

Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan süreyi üç yıla kadar uzatmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
 
Türkiye’de geliştirilen elektrik motorlu taşıt araçlarına ilişkin verilen mühendislik hizmetleri geçici süreyle KDV’den İstisna Edildi.  
 
Kanunun 12. maddesi ile ; Katma Değer Vergisi Kanunu’na ilave edilen Geçici 42. madde ile; Türkiye’de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirilen elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de üreten mükelleflere bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31 Aralık 2023 tarihine kadar KDV’den istisna edilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
 
15 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe girecek olan düzenleme şu şekildedir.
 
“ GEÇİCİ MADDE 42- 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 80 inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye’de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

Bu kapsamda yapılan hizmetler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
 
Kurumlar Vergisi Kanununda Yapılan Düzenlemeler
 
Yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler de istisna kapsamına alınmıştır.
 
Kanun’un 22. maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-a maddesinin  birinci fıkrasının (a) bendinin (3) ve (4) numaralı alt bentlerinde yapılan düzenlemelerle ; hem girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarından, hem de diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr paylarına ilave olarak katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen gelirler de istisna kapsamına alınmıştır.
 
Ayrıca, 5/1-a maddesine ilave edilen 5. alt bent ile 3 ve 4. alt bentlerde belirtilen yatırım fonları katılma belgelerinin VUK’un 279. maddesi uyarınca borsa rayicine göre değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançları da kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
 
Sermaye tamamlama fonunun kurum kazancında dikkate alınmayacağı
 
Kanun’un 23. maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ‘’Safi Kurum Kazancı’’ başlıklı  6. maddesine yapılan ilave ile; Türk Ticaret Kanunu’nda  sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu hakkında hükümlerin yer aldığı 376. maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde ortaklarca şirketlere bu kapsamda aktarılan tutarların kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaması hükme bağlanmıştır
 
15 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe girecek olan düzenleme şu şekildedir.
 
“ (3) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz.
 
Finans sektöründe kurumlar vergisi oran değişikliği
 
Kanun’un 25. maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde yapılan değişiklik sonucu ; bankalar, 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik  şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi oranının %25 olarak uygulanması hükme bağlanmıştır.
 
Ayrıca 7394 sayılı Kanunun 26. maddesi söz konusu %25’lik oranın 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere 2022 takvim yılında da uygulanacağına ilişkin düzenlenme yapılmıştır.
 
Söz konusu Kanuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Lütfen Tıklayınız

Saygılarımızla